Panek Et-Süt Entegre Gıda Kompleksi

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk “Risklere değil fırsatlara odaklanıyoruz”



Araştırma ve danışmanlık şirketi Ernst&Young birleşme ve satın almaların analizini yaptığı 2013 Türkiye raporunu yayınladı. Ernst&Young’un hazırladığı “Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2013 Raporu’na göre Türkiye’de 2013 yılında toplam 336 birleşme ve satın alma gerçekleşti. Bu birleşme ve satın almalardan bedeli açıklanan toplam 135 işlemin hacmi 13,7 milyar dolar olurken, bedeli açıklanmayanlar ile birlikte bu rakamın yaklaşık 20 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Rapora göre 2013 yılında tüm dünyada 2,5 trilyon dolarlık birleşme ve satın alma gerçekleşirken, Türkiye’deki işlem hacminin %76’sı yerli sermayeli şirketler tarafından gerçekleştirildi.

Raporda, tüm dünyada, başta birçok Avrupa ülkesi olmak üzere, gelişmiş ülkelerin sınırlı seviyede büyüdüğü bir dönemde Türkiye’nin beklentilere paralel bir büyüme kaydetmesi ve bir önceki senenin büyüme oranını aşmasının kayda değer bir gelişme olarak ön plana çıktığı vurgulanırken, ABD merkez bankası FED’in politikaları ve siyasi belirsizliklere rağmen Türkiye’nin bu seviyede bir büyümeyi yakalaması sonucunda 2013 yılında da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, birleşme ve satın alma işlemleri açısından ilgi odağı olmaya devam ettiği belirtildi.

İş dünyasının birleşme ve satın almalara bakışına dair anket sonuçlarının da yer aldığı raporda, birleşme ve satın almaları etkileyen faktörler arasında %25 ile uluslararası piyasalardaki gelişmeler ilk sırayı aldı. Rapora göre %24 ile siyasi istikrar ve %21 ile büyüme beklentileri yatırımcıların önemsediği aktörler olarak öne çıkarken, bu faktörleri %20 ile yurtiçi ekonomik konjonktür izliyor. Faiz oranları ve kurların işlemlere etkisinin ise daha düşük bir faktör olarak tespit edildiği bilgisine raporda yer veriliyor.

2013 yılında gerçekleşen 336 birleşme ve satın alma işlemi arasında en büyük on işlem 9,4 milyar dolarlık hacim oluştururken, sadece dört birleşme ve satın alma 1 milyar doların üzerinde hacme sahip oldu. 985 milyon dolarlık hacme sahip Kangal Termik Santrali Özelleştirmesi ile Konya Şeker 2013’e damga vuran ilk beş satın alma ve birleşme işleminde devler arasında yerini alırken, ilk beşteki diğer satın alma ve birleşmeler, Enerjisa’nın 1,7 milyar dolara Toroslar EDAŞ’ı, Sembol’ün 1,3 milyar dolara Haliçport’u, yine Enerjisa’nın 1,2 milyar dolara AYEDAŞ’ı ve Torunlar Gıda’nın 1,1 milyar dolara Başkent Doğalgaz’ı alması oldu.

Raporda, 2012 yılında 48 işlem adedi ve 6,97 milyar ABD doları tutarındaki işlem hacmiyle birinci sırada yer alan enerji sektörü 2013 yılında toplam 36 işlem adedi ve 6,0 milyar ABD doları tutarında işlem hacmiyle, işlem hacmi sıralamasında birinci, işlem adedi bazında ise ikinci olduğu belirtilirken, enerji sektöründe de ön plana çıkan satın almaların Başkent Doğalgaz Dağıtım, Kangal Termik Santrali ve beş elektrik dağıtım bölgesinin özelleştirme ihaleleri olduğu belirtildi. Raporda, sektördeki en yüksek tutarlı işlemin 1,7 milyar ABD doları bedelle EnerjiSA’nın kazandığı Toroslar EDAŞ özelleştirmesi olduğu ifade edilirken, Konya Şeker’in Kangal Termik Santrali özelleştirme ihalesini 985 milyon ABD doları bedel ile kazanmasının 2013’te ön plana çıkan işlem olduğu belirtildi.

Ernst&Young 2013 Satın Alma ve Birleşme Raporunu değerlendiren Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk “Raporda bizim de katıldığımız çok önemli bir tespit var, Dünyada ve özellikle Avrupa’da 2013 yılında satın alma ve birleşmeler hız kaybederken, Türkiye 2013 yılında da büyüdü. 2008 yılında tüm Dünyayı etkileyen ekonomik krizin etkilerini Avrupa ve Dünya atlatamadı. Türkiye, Dünyada bu krizden en az etkilenen ülkelerden biri oldu. Kriz Türk girişimcisi ve yatırımcısı açısından fırsatları daha da ön plana çıkardı. İşin özü şu, ekonomik olarak risklerden çok fırsatlara odaklanan bir ekonomiye sahibiz. Bunun tabi sonucu olarak da hem ülke ekonomisi büyüyor hem de şirketlerimiz büyüyor. Konya Şeker’de bu büyüyen ekonomi içerisinde ülke ortalamasından daha hızlı büyüyen bir şirket, 2013 yılında Kangal Özelleştirmesiyle bu raporun ilk 5’ine girmemiz önemli ancak bununla sınırlı değil, satın almalardan ziyade bizim asıl gücümüz üretime yönelik yaptığımız sıfırdan ve doğrudan yatırımlardır. “