Panek Et-Süt Entegre Gıda Kompleksi

Beta Ziraat Yerli Mısır Tohumu İçin Startı Verdi



Tarlaya tohumun atılmasıyla başlayan tarımsal üretim sürecinde en önemli aşamalardan birinin tohumun menşei olduğuna inanan ve ülkemizin sıfır tohum ithal eden bir pozisyona gelmesini kendisine amaç edinen Konya Şeker’in bu hedefi gerçekleştirmek için bünyesine kattığı Beta Ziraat  ile yerli mısır tohumu için dev bir adım attı.

4-5 yıl öncesine kadar ihtiyacının önemli bir kısmını ithal mısır ile karşılayan ülkemizde son on yılda yurtiçi kullanımda %67 artan mısır tüketimine paralel olarak mısır tohumunda dışa bağımlılığımızın da katlanarak artması üzerine harekete geçen Beta Ziraat Mısır Islahı Projesini başlattı. TÜBİTAK’ın da desteğini alan proje çerçevesinde ülkemizin artan mısır ekim alanlarıyla birlikte %90’lara ulaşan mısır tohumundaki dışa bağımlı pozisyonunun değiştirilmesi, ülkemizin iklim ve toprak yapısına uygun tohumlar üreterek birim alandaki mısır veriminin arttırılması hedefleniyor.

TÜBİTAK tarafından desteklenen “Biyoteknolojik Yöntemler Kullanılarak Tane ve Silajlık Mısır Hatlarının ve Melez Mısır Çeşitlerinin Geliştirilmesi” başlıklı mısır ıslah projesinde saha çalışmalarına Mart ayında Beta Ziraat’in Bursa’nın Yenişehir İlçesi Koyunhisar köyündeki Ar-Ge tesislerinde başlanırken, projenin ilk sonuçları ve tesiste üretilen tohum çeşitleri 30 Eylül Pazartesi günü tesislerde düzenlenen “Tarla günü” etkinliğiyle sektör temsilcileri ile zirai koopretiflerin yöneticilerine tanıtıldı. Beta Ziraat’in gelecek yıllarda pazara sunmayı hedeflediği üstün özellikleri bulunan mısır çeşitlerinin tanıtımında katılımcılarla tesiste yürütülen mısır ıslahı projesinin tarla ve laboratuvar çalışmaları paylaşılırken, tesis bünyesinde yürütülen tatlı sorgum ve ayçiçeği tohumu çalışmaları hakkında da bilgiler verildi.



“Bu Gurur hepimizin”

Tarla gününe katılan davetliler arasında, Pancar Ekicileri Kooperatiflerinin Yöneticilerinin yanı sıra, mısır sanayii temsilcileri ve çok sayıda çiftçi yer aldı. % 100 yerli sermayeli ve çiftçi kuruluşu Beta Ziraat’in tesislerinde yürüttüğü Ar-Ge çalışmalarını yerinde görme fırsatı yakalayan davetliler yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgi aldı. Davetliler “Yürütülen mısır ıslah projesi ve diğer Ar-Ge çalışmaları ilerleyen yıllarda meyvesini vermeye başladığında Beta Ziraat mısır ve ayçiçeği alanında ülkemizde önemli bir yere sahip olacak. Bu çalışmalara imza atan ekip ve Beta ailesi kendileriyle ne kadar gurur duysalar azdır. Çalışmalardan haberdardık, yerinde görme fırsatı bulduk. İnşallah bu çalışmaların neticelenmesiyle birlikte mısır tohumundan başlayarak, tohum ithal eden değil ihraç eden bir tarım sektörü olma gurunu yaşarız. Bu sadece Beta’nın değil tüm sektörün, hepimizin gururudur” şeklinde konuştular.

Yürütülen Ar-Ge faaliyetleri hakkında katılımcılara bilgiler veren Beta Ziraat ve Ticaret A.Ş Tohum İş Birimi Direktörü Oğuz DALKILINÇ;  “Ülkemizde ekilen  mısır tohumu çeşitlerinin yaklaşık % 90’ı ithaldir. Yani ıslahçısı yabancı özel sektördür. Ülkemizin en büyük çiftçi kuruluşu ve üreten gücü Konya Şeker’in iştiraki şirketimiz bu tablo karşısında sessiz kalma lüksüne sahip olmadığı, ülkemizin kaynaklarının kendi üretebileceğimiz tohum için dışa akmasından rahatsız olduğu için harekete geçmiştir. Mısır ıslahı projesi ve daha önce tamamladığımız tohum çalışmaları henüz başlangıç. Bizim hedeflerimiz çok daha büyük. Bizim ülkemiz bizim iklim yapımıza ve bizim topraklarımızın özelliklerine uygun yüksek verimli tohumlarla, mutlaka ama mutlaka bizim ülkemizde üretilen tohumlarla tarlalarındaki verimini katlamalı, katlayacak. Beta Ziraat bu değişimde öncü olacak hep en önde olacak”dedi.

Islah sürecini kısaltan yöntemlerle mısır tohumunun kısa sürede geliştirilmesini hedefleyen proje hakkında bigi veren proje yürütücüsü Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet DEMİR;  “projemiz kapsamında temin ettiğimiz üstün özellikleri bulunan 1300 genotiple kısa sürede pazarda rekabet edebilecek çeşitleri geliştirmeyi amaçlıyoruz. Klasik ıslah yöntemleri ile yaklaşık 7 yılda elde edilecek saf hatlara 3 yıl gibi daha kısa bir sürede ulaşmak için; ülkemizde kullanımı henüz çok yaygınlaşmayan Double Haploid tekniğini kullanıyoruz. Projemizin ilk yılında başladığımız hasatlar sonucu, yaptığımız çalışmaların sonuçlarının literatürlerdeki benzer çalışmalardan daha iyi durumda olduğunu görmek; ekibimize ayrı bir heyecan yaşatmıştır ”dedi. Demir sözlerine şöyle devam etti; Ar-Ge tesisimizde ve diğer bölgelerde yürüttüğümüz çalışmalarımızda, gelecek yıllar için önem arz eden tatlı sorgum adaptasyon denemeleri ile önümüzdeki yıllarda başlanması planlanan ayçiçeği ıslah çalışmalarının da temelini attık. Ekibimizi güçlendirerek bu alanlarda da projeler üretecek ve çalışmalara başlayacağız.”



GDO konusundaki hassasiyet projede de yer alıyor…

TÜBİTAK tarafından desteklenmeye değer bulunan proje Mısır hat ve çeşitlerinin geliştirilmesi yanı sıra ıslah programının sürekliliğini sağlama amacı da taşıyor. 36 ay sürecek projenin bütçesi yaklaşık değerlerle 1.000.000 dolar. Ayrıca projenin detayında GDO konusundaki hassasiyeti de görmek mümkündür. Dünya genelinde faaliyet gösteren tohum ıslah şirketleri kış dönemindeki çalışmalarını genellikle Güney Amerika’da gerçekleştirirken, Konya Şeker çatısı altındaki Beta Ziraat kış dönemi çalışmaları için Yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tercih etmiştir. Bu tercihin en önemli sebebi GDO hassasiyetidir. Güney Amerika’da yapılan bu tür çalışmalarda en büyük risk GDO bulaşma riskidir ve Beta Ziraat tüm Konya Şeker iştiraklerinde olduğu gibi bu konuda son derece hassastır. Bu tercih TÜBİTAK tarafından da uygun bulunmuş ve proje destek kapsamına alınmıştır.

Mısır dışında Ayçiçeği ve enerji bitkilerinde de çalışmaları bulunan şirket ülkemizde faaliyet gösteren Araştırma Enstitüleri ile de işbirliği yapıyor.  Bu çalışmalarıyla yakın gelecekte özellikle mısır, ayçiçeği ve enerji bitkilerinde Beta Ziraat’in pazarda söz sahibi olması bekleniyor.

Tarla programın sonunda katılımcılara ıslah parsellerinde uygulanan İnducer hatlarla melezlenmiş koçanlar melezleme paketlerinden açılarak gösterildi. Biyoteknoloji laboratuvarında ise mevcut teknolojinin yanı sıra proje kapsamında alınan son teknoloji cihazların ve yapılan analizlerin kapsamı ve amaçları hakkında bilgiler verildi.