Panek Et-Süt Entegre Gıda Kompleksi

Danabank’ın yıldızı, 3 yılda verimini 3’e katladı.

Tek Başına Bir Ahıra Bedel
Konya Şeker Dana Kreşi’nde “iyi bakım, çok verim” sloganıyla yürüttüğü süt hayvancılığında aldığı sonuçla üreticiyi umutlandırdı; “Gözde” ismini verdikleri inekten bir günde 63,2 litre süt aldılar.

Dana Kreşine 9 Şubat 2007 tarihinde katılan rekortmen ineğin o tarihten sonra yaptığı her doğumda süt verimi katlanarak arttı. İlk doğumunu yaptığı 2007 yılında pik verimi 28,85 litre olan “Gözde” isimli Holstein ırkı ineğin 2008 yılındaki pik veriminin 43,55 litreye, 2009 yılı pik verimi ise 49,40 litreye çıktı.

Çumpaş Yönetim Kurulu Başkanı Dede Ülker, 12 Aralık 2010’da yaptığı doğum sonrası adını Gözde koydukları ineğin hakkını verdiğini belirterek, “o bizim kreşimizin yıldızı. Yaptığı doğumdan buyana geçen bir buçuk aylık sürede günlük ortalama süt verimi 60,4 litre olarak gerçekleşti. Bu süre zarfında 12 Ocak 2011 tarihindeki sağımda 63,2 litre süt verdi. Bu süt verimi bölgemiz ölçeğinde karşılaştığımız bir durum değil. Hatta bu verime yaklaşan bir örnek bile yok. Çumpaş bünyesindeki Dana Kreşi’nde iyi bakımın sonucu alınmıştır. Çiftliğimiz süt verimi açısından Konya’da bir rekora imza atmıştır. Ancak, bu rekor verimden daha çok bizi sevindiren husus ise, aynı ineğin 3 yılda gösterdiği aşamadır. Çiftliğimize ilk dahil olduğundaki pik verimini, aynı inek hemen hemen üçe katlamıştır” dedi.

Çumpaş Yönetim Kurulu Başkanı Ülker, Dana Kreşi ve süt verimiyle ilgili olarak şunları söyledi:

“Sayın Başkanımız Recep Konuk, Dana Kreşini kurarken bize; ‘süt hayvancılığında verimi arttıran etkenlerden üçte biri hayvanın genetiğidir, üçte ikisi ise bakımı ve çevre şartlarıdır. Biz bu yatırımla üreticinin önüne bir model koyuyoruz. 3-5 hayvanla iptidai şartlarda yapılan hayvancılığın Türkiye’yi hayvancılıkta ileri taşıyamayacağını, bunun modern şartlarda ve bilimsel yapıldığı zaman veriminin ve karlılığının artacağını uygulamalı olarak üreticilerimize göstermek istiyoruz. O nedenle bu proje başarılı olmak zorunda. Çiftçi aynı genetik özelliklere sahip, aynı ırk hayvanın veriminin bu çiftlikte arttığını uygulamada görürse bu proje yaygınlaşır ve süt hayvancılığında ülkemizin rekabet gücü artar, üreticiye yeni bir gelir kapısı ardına kadar açılır. Ülke olarak biz hem etinden hem sütünden diye tanımlayabileceğimiz hayvancılığın yerine yeni bir model inşa etmeliyiz. Çünkü bu sistem ne etinden ne sütünden haline geldi. Dana Kreşiyle süt hayvancılığının nasıl yapılması gerektiğini göstereceğiz. Sonra da et hayvancılığı için adım atacağız’ demişti.

Bugün ise aynı ineğin sadece bakım şartlarının değişmesiyle ulaştığı nokta ortada. Ülkemizde hayvancılığın ölçeği belli, genelde çiftçilerimiz ahırlarına bağladıkları üç beş başla hayvancılık yapmaya çalışıyorlar. Onların bakımına ayırdıkları zaman ise kısıtlı. Genelde de yük hanımların üzerine kalıyor. Bu tür bir hayvancılık aileye ek geçim kaynağı olmaktan da öteye geçemiyor. 3-5 hayvanlık ahırdan alınan toplam sütün, bakımı iyi yapılan sadece bir inekten alınabileceğini biz gösterdik. Aynı ırk, aynı yaşta ineği olan üreticilerimiz verim açısından karşılaştırmayı yapacaklardır. İyi bakımın farkı şudur; geleneksel süt hayvancılığında aldığınız süt parası masrafları ya karşılar ya karşılamaz. Yani yılsonunda hesap yaptığınızda el elde baş başta kalırsınız. Bu işi bilimsel yaparsanız sütten kazanacağınız farkla yılda bir inek sahibi daha olacak kadar gelir elde edersiniz. Biz Kreşimizdeki diğer ineklerde de aynı seyri gözlüyoruz. Çiftliğimize dahil olan her ineğin süt verimi ilk yılın sonunda dikkat çekici şekilde artıyor. Mesela bölgemizdeki süt verimi ortalaması günlük yaklaşık 15-20 litre civarında.

Dana Kreşindeki randımana oturttuğumuz sağmal ineklerin ortalaması ise 37-38 litre civarındadır. Bu rakamlar bile Sayın Başkanımızın önderliğinde atılan adımın, yapılan öngörünün isabetine işaret etmektedir.”

Konu ile ilgili kısa bir değerlendirme yapan Pankobirlik, Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi, AB Holding ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Recep Konuk ise, Dana Kreşi Projesini üreticilerin benimsediğini ve yeni çiftliklerle yaygınlaşacağını belirterek, “sistem artık oturdu. Çiftlikte çalışan personelimiz tecrübe kazandı. Bununla birlikte yem rasyonları konusunda daha etkili çalışma yapmamızı sağlayacak, Yem Fabrikamız da devreye girdi. Bütün bunları birlikte düşününce teknik imkânları genişlemiş, personeli tecrübe kazanmış bu işletmemiz de elde edilen bu başarının hakkını teslim etmekle birlikte, bunun beni kesmediğini söylemeliyim. Ben Dana Kreşinden birkaç yıl içinde dünya rekoru bekliyorum. Bizim bu işletmemiz, dünya rekortmeni bir inek çıkardığı zaman hedefine ulaşılmış, kuruluş gayesini gerçekleştirmiş olacak” diye konuştu.

Pankobirlik Genel Başkanı Dr. Recep Konuk, Dana Kreşi’nin model bir proje olduğunu ve süt hayvancılığının üreticiler için nasıl kârlı şekilde yapılacağını uygulamada göstermek amacıyla kurulduğunu belirttiği değerlendirmesinde ise, “asıl önemli olan modelin Türkiye geneline yaygınlaşmasıdır” dedi. Konuk, sırada et hayvancılığına yönelik projelerinin olduğunu ve üreticilerin de içinde yer alacağı modelle ithal et tartışmalarının da sona ereceğini belirtti. Et fiyatları konusunda yaşanan tartışmalardan etkilenmediklerini belirten Konuk şunları söyledi; “biz bugüne takılıp kalmıyoruz. Ülke hayvancılığının geleceğine yatırım yapıyoruz. Bizim meşguliyetimiz marketlerdeki kasap reyonlarıyla değil. Bizim işimiz çitlikteki besi ile. Biz elimizde kalem etiket düzeltmekle meşgul değiliz. Biz elimizde kalem beside rekabet şartlarını hem üretici lehine, hem tüketici lehine değiştirmenin peşindeyiz” şeklinde konuştu.

www.recepkonuk.com.tr